BİZE ULAŞIN

Demir

Görevleri: Vücudumuzda bulunan demirin büyük bir kısmı kanda yer alır. Az miktarda enzimlerde ve kaslarda da yer almaktadır.

—Kemik iliğinden hemoglobin üretilmesi için gereklidir. Kanımıza kırmızı rengini veren hemoglobin, dokularımıza oksijen, akciğerlere ise karbondioksit taşır.

—Enerji üretiminde gereklidir.

—Zararlı birleşiklerin vücudumuzdan atılmasını sağlayan sistemde görev alır.

—Bilişsel fonksiyon için gereklidir.

—Bağışıklık sisteminde görevleri olduğu düşünülmektedir.

—Triptofan aminoasidinin vücutta kullanılabilmesi için gereklidir.

Yetersizliği: Demir yetersizliğinde, bilişsel kapasite ve işgücünde azalmaya, halsizliğe ve halk arasında kansızlık adı verilen demir anemisine yol açabilir. Demir yetersizliğinde, vücudun enfeksiyonlara karşı direnci azalır. Demir yetersizliğinin diğer belirtileri, soğuğa karşı hassasiyet, iştahsızlık, yorgunluk ve tırnakların incelmesidir. Demir yetersizliği olan bireylerde kaşık tırnak adı verilen rahatsızlık ortaya çıkabilir. Ameliyat ya da yoğun kanamalar sonrasında ve vücutta gelişen parazit enfeksiyonları nedeni ile de demir anemisi gelişebilir.

Fazla Alım: Demir fazla alındığında vücutta toksik etki gösterir. Kanda fazla miktarda demir bulunması durumuna Hemosideroz adı verilmektedir. Hemosideroz, aşırı miktarda demir alımı ve emilimde ortaya çıkan bozukluklar dolayısı ile ortaya çıkar. Çoklu kan transfüzyonlarında (kan nakli) da gözlenebilmektedir. Vücutta demir fazlalığı, demir kullanan bakteriler için uygun ortam hazırlar ve enfeksiyon riskini arttırabilir.

Kaynakları: Demir mineralinden en zengin besin kaynakları, et, tavuk, balık, yumurta, tam tahıl ürünleri, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzelerdir. Kuru meyveler de demir minerali içerir. Sakatatlar olarak da adlandırılan organ etleri de demir mineralinden zengindirler. Fakat sakatatlar birçok hastalıkta tüketilmesi önerilmeyen besinler arasında yer almaktadır. Bu yüzden bu tür ürünleri diyetisyeninize danışmadan tüketmemelisiniz. Tavuk eti, kırmızı ete göre daha az demir içermektedir. Çeşitli besinlerin demir içeriklerini aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz.

Vücutta Biyoyararlılığını Arttıran ve Azaltan Durumlar: Demir ihtiyacının artmış olması demirin barsaklardan emilimini arttırır. C vitamini, sitrik asit ve mide asidinin yeterli düzeyde olması emilimi arttıran diğer faktörlerdir. Tahıllarla alınan fitatlar, çay ve kahvede bulunan tanen, yüksek posalı diyet, parazitler ve proteinden fakir bir diyet vücutta demir emilimini azaltır. Demirin biyoyararlılığı, hangi besin kaynağından vücuda alınmış olmasına bağlıdır. Diğer önemli bir faktör, demir mineralinin hangi besin kaynağından alınmış olmasıdır. Bitkisel besinler de demir içerirler fakat demirin bu formunun vücutta kullanımı sınırlıdır. Hayvansal besin kaynaklarından alınan demir, vücutta daha rahat kullanılır. Bu ayrıntıyı bilmiyor olduğunuzdan dolayı, yıllardır ıspanağı en iyi demir kaynağı olarak biliyor olabilirsiniz ama demirin vücutta kullanımı açısından etlerin sebzelere göre üstünlüğü vardır.

Sofradaki Besinleri Doğru Kullanın, Demir Emilimini Arttırın

Sofranızda yer alan besinlerin doğru olarak kullanılması vücudunuzda demirin biyoyararlılığını arttıracak ve sizi demir anemisinden koruyacaktır. Vücutta demirin biyoyararlılığını arttırmak için kolayca uygulayabileceğiniz birkaç öneri:

—Yağsız kırmızı eti, tavuğu ve balığı sofranızdan eksik etmeyin (Diyetisyeninizden tüketebileceğiniz porsiyon miktarlarını öğrenin.)

—Demir kaynağı olan besinlerin yanında C vitaminli besinler bulundurmaya özen gösterin. Sabah haşlanmış yumurtanızın yanına bir bardak taze sıkılmış portakal suyu, akşam yemeğinizde kurubaklagil yemeğinizin yanında bir porsiyon salata tüketin.

—Yemekten hemen sonra başladığınız çay keyfinize artık bir son verin. Çaydan vazgeçemem diyenlerdenseniz, yemekten en az yarım saat sonra açık ve limonlu bir çay daha iyi bir tercih olacaktır.

—Demir içeren bir sebze yemeğinin yanında, et tüketmek sebzede bulunan demirin emilimini arttıracaktır.

—Demir eklemesi yapılmış kahvaltı gevrekleri kahvaltı hazırlamak için vakti olmayanlar için uygun bir seçenek olabilir.

—Yemeğinizi hijyen kurallarına göre pişirin ve açıkta tutmayın. Bu şekilde paraziter bir enfeksiyona yakalanma olasılığınız azalacaktır. Unutmayın ki, besinlerle bulaşan parazitlerde demir anemisine yol açabilir.

REFERANSLAR

1)Duyff RL. Çeviri Ed: Prof. Dr. H. Tanju BESLER, Prof. Dr. Sevinç YÜCECAN, Prof. Dr. Gülden PEKCAN, Dr. Berat NURSAL TOSUN, Amerika Diyetisyenler Derneği’nin GELİŞTİRİLMİŞ BESİN ve BESLENME REHBERİ, John Wiley&Sons, Inc. (İzniyle Dora Ticaret ve Gıda Sanayi A.Ş), New Jersey.

2)Köksal G. (2000) Çocuk Hastalıklarında Beslenme Tedavisi, Hatiboğlu Yayınları, Ankara

3)Nutrition Society (2005) Clinical Nutrition, Blackwell Science, Oxford

4)Ralph A. (1993) Human Nutrition and dietetics, Churchill Livingstone, Edinburgh