“Dün gene sofrada tartışma vardı. Bora, neredeyse hiçbir şey yemeden sofradan kalktı. Bütün gün boyunca sadece birkaç abur cubur yedi. Her gün, süt içmesi ya da yemek yemesi için başta güzel bir dille onu ikna etmeye çabalıyorum. Ama o her zaman ki gibi tabağındaki yemekleri yemiyor, onlarla oynuyor. Artık ödül vermemiz ya da o yemek yerken oyunlar yaratmamızda işe yaramıyor. Nasıl başa çıkacağım ben, bu çocuğun iştahsızlığıyla?”
“Seçil, her öğün makarna yemek istiyor. Başka hiçbir yemeği yemiyor.”
“Çınar, hiç sebze yemiyor. Hatta tabağında görmeye bile katlanamıyor. Varsa yoksa börek, kurabiye, tatlı. Bak oğlum böyle olmaz diyorum ama dinleyen kim?”
Siz de mi çocuğunuzla yukarıdaki problemleri yaşıyorsunuz? İştahsızlığın nedenlerini ve çocuğun yemek yeme psikolojisini anlayıp, çözüm önerilerini uygularsanız, küçük kızınız ya da oğlunuz eski iştahına yavaşta olsa kavuşacaktır.
Bildiğiniz gibi yemek yemek, vücudun en temel ihtiyaçlarından olup, yaşama devam edebilmemizi sağlar. Ayrıca yemek, hayatın en büyük zevklerinden biridir. Tüm ailenin birlikte olacağı bir akşam yemeği, hem büyük bir mutluluk kaynağı hem de psikolojimizi destekleyen bir durumdur.
Hepimiz, beslenme alışkanlıklarımızı (doğru ya da yanlış) başta ebeveynlerimizi taklit ederek daha sonra da bulunduğumuz sosyal çevrelerden (çocuk yuvası, anaokulu, okul vb.) etkilenerek kazandık. Çocuğumuzun da, beslenme alışkanlıkları bu faktörlerden etkilenerek şekillenir.
NEDEN ÇOCUĞUM İŞTAHSIZ
İştahsızlık, çocukluk döneminde sık rastlanan bir durumdur ve çeşitli nedenlerden ötürü oluşur. Sağlık sorunları, psikolojik etmenler ve bazen de bizim beslenmeyle ilgili yanlış uygulamalarımız çocukların besinleri tüketememesine ya da tüketmek istememesine neden olabilir.
Kansızlık (anemi), barsak parazitleri, enfeksiyon hastalıkları, ateş gibi sağlık sorunları ve diş çıkarma gibi çocuğa özel fizyolojik durumlar iştahsızlığa neden olur. Bulunduğu yerden duyulan rahatsızlık, aile ve ya arkadaşlar ile olan sorunlar da aynı sonuca neden olur. Ve son olarak iştahsızlığın en büyük nedenleri arasında, bizim çocuğa yemek yemesi için yaptığımız baskı ve tartışmalar da yer alır.
İŞTAHSIZ ÇOCUKLA NASIL BAŞA ÇIKABİLİRİM
*Besin seçmeyin. Her öğünde dört ana besin grubundan tüketin. Besin seçiyor olmanız, çocuğunuzu da bu yönde yönlendirecektir. Unutmayın ki, o yaşamayı öğrenebilmek için sizi taklit ediyor.
*Kendinizi ve çocuğunuzu sağlıklı beslenme konusunda eğitin. Bu eğitimi beslenme uzmanlarıyla birebir görüşerek ya da onların önerdiği kaynaklar ile sağlayın.
*Yaşı uygunsa, onu mutfağa götürün. Besinleri tek tek göstererek, ona vücudumuza olan yararlarını anlatın. Sağlıklı beslenmenin, sağlıklı bir gelecek için vazgeçilmez olduğunu vurgulayın.
*Çocuğunuzun önüne tıka basa doldurulmuş bir tabak koymayın. Onun yerine yemeklerden birer kaşık koyun ve istediğinde tekrar alabileceğini söyleyin.
*Çocuğunuzun (ve tercihen sizin) belirli öğün saatleriniz ve yeriniz olsun. Her aklınıza geldiğinde yemek yemek yerine, belirli saatlerde düzenli tüketim alışkanlığı kazanın. Misafirlikler, dışarıda olan işleriniz mazeret olmasın. Ayaküstü atıştırarak ya da televizyon karşısında öğünlerinizi tüketmek yerine, sofrada hep beraber “Sağlıklı Beslenmenin Önemi”nden bahsederek öğününüzü tüketin.
*Çocuğunuzu yemek yemesi için ödüllendirmeyin. “Yemeğini bitirirsem, sana … alacağım.” cümleleri kısa süreli çözüm olsa da, uzun bir süreçte başınızı daha çok ağrıtacaktır. Çünkü çocuğunuz, ödüllendirilmeye alışarak, yapması zorunlu olan şeyleri de ödül karşılığında yapmak isteyecektir.
*Çocuğunuzu yemek yemesi için azarlamayın ve onunla sofrada tartışmayın. Bunlar, ilişkilerinizi olumsuzluklara sürükleyecek yöntemler olup, çocuğunuzda yemek yemeye karşı direnç oluşabilir.
*Çocuğunuza her istediğinde şekerli gıdalar ve abur cubur besinler vermeyin. Bu besinler, iştahı kapatarak öğünlerde besin tüketmesine engel olabilir. Çocuğunuz tabiî ki sevdiği çikolatayı yiyecek ama bunu haftanın belirli günlerinde yapsın.
*Çocuklarda ara öğün tüketimi önemlidir. Çocuğunuzun 3 ana, 2 ara öğün tüketmesine dikkat edin. Ara öğünleri, meyve, meyve suları, süt, yoğurt, ayran ve ya bir ufak kâse salatadan oluşabilir. Ara öğünlerde abur cubur yerine bu besinlerden verirseniz, hem daha sağlıklı hem de öğünlerde yemek yemeye daha istekli bir çocuğunuz olacak.
*Çocuğunuzun yanında sürekli zayıf olmak istediğinizden bahsetmeyin. Şok diyetler uygulamayın. Bu hem size metabolik olarak zarar verip, daha çok kilo almanıza sebep olur, hem de çocuğunuz, sizin düzensiz beslenme alışkanlıklarınızı kendine örnek almaya başlar.
*Çocuğunuza, başka çocukları örnek göstermeyin. Bu davranış, çocukta yemeğe karşı direnç yaratabileceği gibi özgüveninin de sarsılmasına neden olabilir.
*Yemekleri ve sofrayı daha ilginç hale getirin. Sevdiği oyun kahramanlarının olduğu peçeteler ve tabaklar, içmediği içecekler için renkli bardaklar ve çocuklar için hazırlanmış özel renkli pipetler ve ya çizgi kahramanların olduğu bir masa örtüsü kullanabilirsiniz. Onun salatasını ya da tabakta bir kukla gibi dizayn edebilir ve ilgisini çekebilirsiniz.
*Hiç tüketmediği besinlere, ufak porsiyonlar ile başlayın. Sebze tüketmiyorsa az miktar sebze içeren bir makarna ya da börek ile çocuğunuzun iştah kapısını aralayın. Alışmaya başladıkça, miktar arttırın.
*Çocuğunuz bu kadar uğraşa rağmen hala sizinle yemek yeme konusunda inatlaşıyor ise, onunla tartışmayın. Tabağı önünden alın ve sofrada oturmaya zorlamayın. Sabırlı olun ve 2- 3 saat sonra yemek yedirmeyi tekrar deneyin.
BU ÖNERİLERDE İŞE YARAMADI DİYORSANIZ…
Önerilerin hepsini uygulamış olmanıza rağmen hala çocuğunuzda iştahsızlık sorununu gözlüyorsanız, herhangi bir sağlık problemi ve ya psikolojik sorunu olabilir. Bir sağlık kuruluşuna başvurarak; doktor, beslenme ve diyet uzmanı ve psikologdan yardım alın.
REFERANSLAR
1)Ersoy G. (2001) Okul Çağı ve Spor yapan çocukların beslenmesi, Ata ofset, Ankara
2)Merdol T. (2005) İştahsız Çocuk Yönetimi, Klinik Çocuk Forumu
3)Köksal G. (2000) Çocuk Hastalıklarında beslenme tedavisi, Hatiboğlu Yayınevi, Ankara