
VÜCUDUMUZDAKİ İRİ FASULYE TANELERİ: BÖBREKLERİMİZ
Vücudumuzun iki yanında ve arka tarafında yer alan böbrekler, iki büyük fasulye tanesini andırırlar. Böbreklerin en önemli fonksiyonu, kanımızı zararlı maddelerden arındırmasıdır. Vücudumuzda metabolizma sonucu üretilen artık maddeler, böbreklerimiz fonksiyonlarını yerine getiremediğinde vücudumuzda birikmeye başlayacaktır. Bu da sağlığımız için doğacak olumsuz sonuçlara bir davetiye niteliği taşır.
BÖBREK YETMEZLİĞİ NEDİR?
Böbreklerimizin çeşitli sebepler sonucunda işlevlerini yerine getirememesi durumu ile ortaya çıkan bir çeşit hastalıktır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda, diyaliz tedavisi ve beslenme tedavisi yaşam kalitesinin arttırılması ve sürdürülmesi için kesinlikle gereklidir.
DİYALİZ NEDİR?
Diyaliz, hastanın genel sağlık durumunu düzeltmek amacı ile kanında bulunan artık maddelerin süzülerek ayrılması işlemine verilen isimdir. Tedavinin genel amacı, vücutta biriken toksinlerin uzaklaştırılması ve hastanın normale yakın yaşamasını sağlamaktır.
İki tür diyaliz vardır. Bunlardan ilki, “periton diyalizi” adını alır. Periton diyalizinde, diyaliz sıvısı karın boşluğuna verilir ve oluşan mekanizma ile hastanın kanı temizlenir.
İkinci diyaliz türü, hemodiyalizdir. Bu işlemde, vücudun dışına alınan kan diyalizör ile temizlenerek, hastaya geri verilmektedir.
BÖBREK YETMEZLİĞİNDE HASTANIN KARŞILAŞTIĞI BESLENME SORUNLARI NELER OLABİLİR?
Böbrek hastalarında en sık rastlanan beslenme sorunu, protein-enerji malnütrisyonudur (PEM). Bunun yanı sıra, anoreksia, anemi, iştahsızlık, sindirim sistemi sorunlarına da sıkça rastlanmaktadır.
DİYALİZ HASTALARI NASIL BESLENMELİDİR?
Böbrek yetmezliği de, diğer hastalıklar gibi çok özel bir konudur. Kişinin yaşı, kan bulguları, iştah durumu ve genel sağlık durumu, beslenme düzenine etki etmektedir. Aşağıda verilen öneriler, genel beslenme önerileridir. Beslenme programınızın kendinize özgü olması, hem sağlığınızı daha olumlu etkileyecek, hem de kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Diyetin bireye özgü olduğunu size bir kez daha hatırlatıyor ve herhangi bir böbrek rahatsızlığınız varsa mutlaka bir diyetisyene başvurmanızı tavsiye ediyoruz.
PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALAR NELERE DİKKAT ETMELİDİR?
Enerji alımı: Periton sıvısında bulunan glikoz, vücut tarafından emilerek enerjiye çevrilir. Günlük almanız gereken enerji, bu miktar göz önünde bulundurularak hesaplanmalıdır.
Protein Tüketimi: Almanız gereken protein miktarı sizin sağlık durumunuza özeldir. Diyetisyeninizin önerdiği protein miktarını aşmamaya ve eksik almamaya dikkat etmelisiniz. Tükettiğiniz protein kaynaklarının, yüksek kalite protein kaynakları (yumurta, et, süt gibi) olmasına özen göstermelisiniz.
Karbonhidrat Tüketimi: Periton diyalizi uyguladığınız müddetçe tükettiğiniz karbonhidrat miktarını diyetisyeninize danışarak azaltmalısınız. Bunun nedeni, diyaliz sıvısı ile aldığınız enerjinin de karbonhidrat türünden yani glikozdan geliyor olmasıdır.
Yağ Tüketimi: En iyi yöntem, tereyağı, kuyruk yağı, margarin gibi doymuş yağ asidi içeren yağlardan uzak durmaktır. Sağlıklı yağlar olarak bilinen doymamış yağ çeşitlerini karıştırarak kullanabilirsiniz.
Günlük sıvı tüketiminiz, sodyum, potasyum, fosfor ve kalsiyum alımınız, günlük idrar miktarınız ve kan bulgularınızla ilgili olduğundan bu konular hakkında diyetisyeninize danışmalısınız.
HEMODİYALİZ UYGULANAN HASTALAR NELERE DİKKAT ETMELİDİR?
Enerji Alımı: Periton diyalizinden farklı olarak, hemodiyaliz hastalarının diyet enerjileri yeterli olmalıdır. Çünkü bu hastalarda sıklıkla negatif enerji dengesi oluşur ve hasta kilo kaybedebilir.
Karbonhidrat Tüketimi: Şekerden uzak durmalısınız. Her çeşit şeker ve şeker içeren ürünler yerine kompleks karbonhidratlardan yararlanın. Pilav, makarna, ekmek gibi yiyecekler kompleks karbonhidrat kaynağıdırlar.
Yağ Tüketimi: Kaymak, krema, mayonez gibi aşırı yağlı besinlerden, kızartma ve kavurmalardan uzak durmalısınız. Hemodiyaliz hastalarında kardiyovasküler hastalıklar sıkça görülmektedir. Riski arttırmamak için, bu besinlerden uzak durun. Doymuş yağ alımınızı azaltın ve doymamış yağlara yönelin.
Protein Tüketimi: Almanız gereken protein miktarı sizin sağlık durumunuza özeldir. Diyetisyeninizin önerdiği protein miktarını aşmamaya ve eksik almamaya dikkat etmelisiniz. Tükettiğiniz protein kaynaklarının, yüksek kalite protein kaynakları (yumurta, et, süt gibi) olmasına özen göstermelisiniz.
Öğün Sayısı: Bulantı, kusma ya da iştahsızlık gibi şikâyetleriniz varsa öğün sayınızı arttırarak, az ve sık beslenmek daha rahat hissetmenizi sağlayacaktır.
Posa Tüketimi: Posa tüketiminiz hastalığınızdan dolayı sınırlandırılmış durumda ve siz sürekli kabızlıktan yakınıyorsunuz. Her gün diyetisyeninizin önerdiği miktarda olan zeytinyağlı bir sebze yemeği yiyerek ya da kayısı ve erikten yapılan taneli bir komposto tüketerek sorunlarınızı azaltabilirsiniz.
Günlük sıvı tüketiminiz, sodyum, potasyum, fosfor ve kalsiyum alımınız, günlük idrar miktarınız ve kan bulgularınızla ilgili olduğundan bu konular hakkında diyetisyeninize danışmalısınız.
BÖBREK TAŞLARINDAN KORUNMANIN BASİT BİR YOLU VAR!
Böbrek taşları, en dayanılmaz rahatsızlıklardan biridir. İdrardan ayrılan kristaller böbrekte birikmeye başlamasıyla ortaya çıkan bu sorundan uzak durmak istiyorsanız…
SU İÇİN, içiniz temizlensin… Yeterli miktarda su içmek, bütün vücudunuzda olumlu etkiler yarattığı gibi böbreklerinizi de koruyacaktır. Günde en az 8–10 su bardağı su içmeye özen gösterin…
REFERANSLAR
1)Nutrition Society (2005) Clinical Nutrition, Blackwell Science, Oxford
2)Ralph A. (1993) Human Nutrition and dietetics, Churchill Livingstone, Edinburgh