
Posayı şimdiye kadar hep isim olarak duydunuz. Uzmanları dinlediniz ve uzun yıllardır sofranızın dostu olan beyaz ekmeği bırakıp, kepekli ekmek satın almaya başladınız. Hatta kepekli makarna veya pirinç tüketmeye başlayanlarınız oldu. Çoğunuzun içinden geçen soru aslında şuydu: Posa neydi ve ne işe yarardı? Artık posa ve yararları ile tanışma vaktiniz geldi. Posa ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi bu yazıda bulabilirsiniz.
ANNENİZİN DİYETİNDE DAHA ÇOK VARDI
Büyük bir ihtimalle daha önceki nesiller bizden daha çok posa tüketiyorlardı. Gelişmiş teknoloji ile gelen öğütme cihazları, besinlerimizdeki posa miktarını azalttılar. Posasız besinlere başlayan yöneliş ile birlikte toplumlarda bazı hastalıklar daha sık görülmeye başlandı. Çünkü insanlar artık posanın yararlarından uzak kalmışlardı. Posanın sağlığa olan faydalarının keşfedilmesi ile geçmişe dönüş yaşandı ve piyasalarda uzun zamandır posalı ürünler yer almaya ve uzmanlar tarafından önerilmeye başlandı. Neydi posanın sırrı?
POSA NEDİR?
Posa, bize enerji veren besin öğelerinden değildir. Çünkü posa, vücutta sindirilemeyen ve kullanılamayan karbonhidratlara verilen isimdir. Nişasta olmayan polisakkaritler genelde vücutta sindirilemezler ve bu grup karbonhidratlar posa olarak adlandırılırlar. Vücuttan hiç değişikliğe uğramadan ya da kısmen değişikliğe uğrayıp atılan posa, vücudumuz tarafından etkin bir şekilde kullanılamasa da, sağlık için birçok faydaya sahiptir.
POSANIN DA ÇEŞİTLERİ VAR MI?
Posaları özelliklerine ve etkilerine göre, çözünür ve çözünmez posa olarak iki grupta toplamak mümkündür. Çözünür posalar suda çözünebilirken, çözünmez posalar suda çözünemezler. Diyetimizde yer alan, selüloz ve lignin çözünmez posayı oluştururken, pektin, sakız ve musilajlar çözünür posayı oluştururlar. Hemiselüloz ise yarı çözünür posa olarak adlandırılsa da, esas sahip olduğu etkiler çözünür posaya benzerdir.
HANGİ BESİNLER POSA İÇERMEKTEDİR?
Tam tahıl ürünleri, yulaf, arpa, kuru baklagiller, yağlı tohumlar (fındık, fıstık, ceviz gibi…),sebze ve meyveler posa açısından doğanın bize sunmuş olduğu hediyelerdir. Posa içeren besinler aynı besin gruplarında yer alsalar da içerdikleri posa miktarı farklıdır. Örneğin yağlı tohumlar içerisinde en çok posa içeren bademdir.
NE KADAR POSA ALMALIYIM?
Önerilen günlük posa miktarı, 25–30 gram arasındadır. Fakat bu miktar kişinin fizyolojik durumuna ve hastalıklarına göre değişebilmektedir. Çocukların yaşlarına uygun miktarda posa alması gerekir ve bu miktar yetişkin bireylerin alması gereken miktardan daha azdır.
KARARINDA BIRAKIN
Hayatta her şeyin fazlası bireylere yarardan çok zarar getirmektedir. Posanın çok yüksek miktarda alınması vitamin ve minarelerin emilimini azaltır. Bu gruba, kalsiyum, demir, magnezyum gibi önemli minerallerde girmektedir. Fazla miktarda posa, ishal, şişkinlik ve gaz gibi sindirim sorunlarına neden olabilir. Hissettikleri şişkinlik nedeniyle bireylerde iştahsızlığı da yol açabilmektedir.
REFERANSLAR
1-)Baysal A. (2002) Beslenme, Hatipoğlu Yayınları, Ankara
2-)Duyff L. R. Çeviri Editörleri: Prof. Dr. Sevinç Yücecan, Prof. Dr. H.Tanju Besler, Prof. Dr. Gülden Pekcan, Dr. Berat Nursal, Geliştirilmiş Besin ve Beslenme Rehberi, Acar, Ankara
3-)Food Standards Agency (2005) Manual of Nutrition, TSO, London